Ne Oynayalım Anne?

Daha önce "ev yapımı kar" yapmış ve oynamıştık. En son içine mavi gıda boyası da koymuş ve yuvarlayıp bırakmıştık. Sonra onları kurusun biraz diye bıraktığım bir köşede unutmuşum. Geçen gün elime geçti, tam atacaktım, kıyamadım. Yuvarlanıp top şekli alsa da hala yumuşacık ve oynaması zevkli görünüyordu. Hemen oracıkta çöpün yanı başında oturup oynamaya başladık. İyice mıncıkladık, kutularla doldur boşalt yaptık. Sonra kutulara sıkıca doldurup kalıp kalıp çıkardık. Kalıpları elimizle parçalayıp (çok zevkli) yeniden yaptık. 

Bizim Eminönü'nden aldığımız çok büyük ve kalın bir naylonumuz var. Etkinlik yapacağımız zaman halının üzerine seriyorum. Gerçi bugünlerde Deniz'i bezden kurtarma girişimleri sonucu hep halının üzerinde serili. İşte yerde naylonumuz seriliyken bugün böyle oynadık: 

Bir leğenin içine, bir milyoncularda satılan renkli kum paketlerinden birini döktüm. İçine plastik deniz hayvanlarımızı sakladım, içine bir de Deniz'in her zaman oynadığı kutularından iki tanesini koydum. Leğeni salona getirdim. Deniz önce "bu ne" diye sordu, "renkli kum" deyince kutuya kum doldurup dökmeye başladı. Önce eline kum gelmesinden rahatsız olsa da benim ellerimle çok keyifli oynamamdan sonra (avucuma alıp dökmem) o da eliyle oynamaya başladı. Yarım saat belki biraz daha fazla kumlarla oynadık. 

• Kumun içinde saklı hayvanları bulup isimlerini söyledik.
• Hayvanların üzerine kum döküp tekrar sakladık, tekrar bulduk.
• Bir kutudan diğerine kum döktük (doldur-boşalt).
• Kumu avuçlarımıza alıp elimizden süzülmesini seyrettik.
• Leğenin yüzeyinde şekiller (üçgen, daire, kare, ay gibi) çizdik.
• Deniz her zamanki gibi oyunu sayılara bağlamaya çalışsa da kumun içine sayıları çizmekten itinayla kaçındım.