Blogger tarafından desteklenmektedir.

Contact us

RSS

Çiçekli ve Mantarlı Ağacımız

Geçen gün parktan topladığımız yaprak/çiçek ve mantarları kullanarak bir çalışma yapalım dedim (Önceki yaprak baskı yazısı burada). Küçük kırmızı meyveleri olan bu bitkinin adını bilmiyorum; parklarda hep görüyorum. Görüntüsü çok hoş.  


Bunun için kağıda kuru dallı bir ağaç çizdim. Her zaman kullandığımız beyaz tutkal yerine bu sefer Pritt kullanarak dallara yaprak ve çiçekleri yapıştırdık. 



Ağacın gövdesinin etrafına ise mantarları yapıştırdık. Tabi mantar çok hassas, yapıştırmak için bastırırken biraz şekillerini bozduk. 


Birkaç çiçek daha yapıştırdıktan sonra ağacımız hazır. İşte Deniz'in "elma ağacı!" 



  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS

Yaprak Baskı

Yaprak baskı çocukluğumun zevkli resim dersi çalışmalarındandı. Deniz için de eğlenceli olacağını düşündüm. Üstelik iki aşamalı. Birincisi parka gidip yaprak toplamak... Ve tabi sonrasında uzun süreli parkta oyun keyfi...




İkinci aşama ise, tabi boyama yapmak... Parktan getirdiklerimiz arasında yapraklar, kozalaklar hatta mantarlar var...


Deniz, parmak boyası kullanarak yaprakları önce fırça sonra parmaklarıyla boyadı. Kağıda baskı işini daha çok ben yaptım.




İşte eserimiz...




  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS

Günlük Yaşam Becerileri: Gırgırla Süpürme

Eskiden çok kullanılan küçük; ama etkili temizlik gereci gırgır, çocukla yapılan bir aktivitenin başrolü de olabilir. Minik ellerin gırgırı tutup sağa sola sürtmesi beceri gerektiren bir iş olduğu kadar eğlenceli de... Ben de verdim Deniz'in eline gırgırı, temizle bakalım halıyı... 




Benim gösterdiğim gibi sağa sola sürtmeye başladı, sonra araba gibi ilerletti. Altındaki fırçaları eliyle (burası pek hijyenik değil) inceledi. Halının üstündeki kırıntıları, saç tellerini nasıl aldığını anlamaya çalıştı. Kısacası keyifli ve amacına yönelik bir aktivite oldu. 


  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS

Günlük Yaşam Becerileri: Mozaik Pasta Yapıyoruz

Minik elleri çalıştıracak ne yapsak diye düşünürken hem yapmasının keyifli hem de yemesinin lezzetli olacağından hareketle mozaik pastada karar kıldım. 
Büyük ve çukur cam kaba bir paket bisküvi döküp Deniz'in önüne koydum. Hep hazır yiyecek değil ya, biraz da kendi yapsın! 




Deniz, bisküvileri kıra dursun ben de biraz fındık kırayım bari. Kırılmış fındık kabuklarını ayıklamak Deniz'in pek ilgisini çekmedi (zaten bunu pek beceremez yaş itibarıyla); ama biraz büyük çocuklar için güzel bir aktivite olabilir. 


Fındıkları ayıkladıktan sonra bir tavaya koyup kavururken bir taraftan da biraz tereyağı erittim. Yağı biraz soğuması için bırakıp kavrulan fındıkların kabuklarını çıkardım (zaten kendiliğinden çıkıyor kavrulunca). 


Fındıkları bir havanın içine koyup onu da Deniz'e verdim. Sert vuramadığı için biraz yardım ettim. 


Bu aşamadan sonra yağın içine biraz şeker, biraz kakao ve biraz sütü ekleyip iyice karıştırdıktan sonra içine bisküvi&fındıkları atmak gerekirken ben dalgınlıkla yağı direk bisküvilerin üstüne döktüm, sonra da diğer malzemeleri. Deniz o haliyle karıştırmaya çalışırken bunda bir şey eksik deyip biraz süt döktüm. Ya tamam, birlikte oynuyoruz, Deniz için de çok keyifli; ama ben bunu yemeyi düşünüyordum. Ne yaptım bilmiyorum, tuhaf bir şey olmuştu, sonra sütü ekleyince biraz birbirine karıştı malzemeler. Neyse toparlayıp streç filme sarıp buzluğa attım. 


Birkaç saat sonra çayı demleyip buzluktan da mozaik pasta olmasını ümit ettiğim şeyi çıkarıp ortaya koydum. Nasıl güzel bir fındık kokusu, nasıl lezzetli olmuş anlatamam. Kakaosu çok mu olmuş nedir, eşim içinde bitter çikolata var sandı. On dakika içinde hepsini yedik; Deniz tadına bile bakmadı:(( 







  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS