Blogger tarafından desteklenmektedir.

Contact us

RSS

Şirinler Mavisi Sabunumuz

Birkaç aşamalı çok keyifli bir aktivite yaptık. Bu duyusal-dokunsal aktivite boyunca Deniz'in ilgisi hep yüksekti. 

Malzemeler:
  • yarım kalıp beyaz sabun
  • rende-tabak
  • sıcak su
  • gıda boyası
  • leğen
Küçük rendeyi ben tuttum ve  sabunu rendelemesi için Deniz'e verdim. Rendeleyebilmesi için biraz bastırması gerekiyordu; ama bunu pek yapamadı. 


Birkaç defa gösterdim, tekrar denedi; ama olmadı. 


Ben de büyük rende getirdim ve yine rendeyi tuttum. Büyük rende ile biraz daha iyi yapabildi. Aslında yapmak istedi, ben gösterdiğim zaman "ben de yapmak istiyorum" dedi; ama ortaya rendelenmiş sabun pek çıkamadı. Yine de "yapabiliyorsun, bak oluyor" diyerek istediği kadar rendelemesine izin verdim. Tabi tabakta görünenin çoğunu ben yaptım. 


Rendelenmiş sabunları küçük ve yüksek kenarlı bir leğene koyup içine oda sıcaklığında yarım bardak su döktük. 


Deniz önce bir parmağını sabunun içine dokundurdu sonra elini daldırdı. Sabunu mıncıklama esnasında -ki bu en zevkli tarafıydı- anladım ki, oda sıcaklığı değil de sıcak su koysaymışız daha iyi olurmuş. Zaten yarım bardak su yeterli olmadı, sonradan biraz da sıcak su ekledik. Yine de sabunu eritene kadar çok uğraştı Deniz. Hoş, o bu durumdan rahatsız değildi. "Niye erimedi bu sabun, hala içinde katı parçalar var" gibi bir serzeniş yoktu, mıncıkladı durdu. 



Sonra içine çay kaşığının ucuyla mavi toz gıda boyası ekledim. 


Bir anda harika bir renk oldu: Şirinler mavisi
Leğenin kenarları yüksek olduğundan masada rahat edemeyince leğeni yere indirdik (Yerde tabi ki her zamanki gibi kalın naylonumuz serili). Uzun bir süre de mavi mavi mıncıkladı. 



Aslında niyetim erimiş sabunu, krema torbasına döküp farklı şekillerde tabağa sıkmaktı; ama üşendim ve elimizle kek kalıplarına koyduk ve kurumaya bıraktık. Flaşlı çekimden dolayı öndekilerin rengi yeşile dönük çıkmış; ama aslında hepsi şirinler mavisi. 


Önemli Not: Göz yakmayan bir sabun kullanmak tercih edilmeli. Çocuğun elini gözüne götürme ihtimali yüksek.  


  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS

Bakliyat Çiçeği

Resim defterinden kopardığım bir sayfaya, boyama kitabından bir çiçek resmi kopyaladım. Çay tabaklarının içinde farklı bakliyatlar koyarak hepsini bir tepsiyle etkinlik masamıza getirdim. Deniz hemen ne olduklarını sordu, hepsinin adını öğrenmeye çalıştı. Hatta eline alıp oynamak istedi. Ben de tepsiyi masanın altına kaldırdım (Demek ki bir gün bakliyatlarla oynama etkinliği yapmamız gerekiyor). 



"Bu bakliyatları kullanarak çiçeği süsleyeceğiz" dedim. Önce keten tohumu ile başladık. Simli yapıştırıcıyı sürmesine yardım ettim. Sonra da üç parmağımla aldığım keten tohumlarını yapıştırıcılı bölüme serperek Deniz'e yol gösterdim. Deniz de aynısını yaptı; ama arkasından hızını alamayıp tabağı boca etti. Hiç önemli değil; zaten yapıştırıcı sürülmeyen yere yapışmadığından keten tohumu ile işimiz bitince kağıttaki fazlalıkları tabağa geri boşalttım. 


Sonra da yapraklar için yeşil mercimekle aynı işlemleri yaptık. 


Çiçeğin ortasına bulgur, taç yapraklarına ise pirinç ve kırmızı mercimek yapıştırdık. 



Sınırları belli bir yere, belli bir bakliyatı yapıştırmak konusunda Deniz biraz zorlandı gibi. "Çok hoşuma gitti" vs. dese de yapıştırıcı olan yere ilgili bakliyatı yapıştırmak yerine rast gele karıştırmak istedi; ama yine de biraz yardımla hepsini yapabildi.  


Bakliyat çiçeğimiz bittiğinde çok güzel görünüyordu. 


  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS

Beş Çayı

Yine bir "yapıştırma" etkinliği ile karşınızdayız. Bunun için dergilerden, gazetelerden, market broşürlerinden çeşitli gıda resimleri kesilir. 
  • Gıda resimleri
  • Yapıştırıcı (biz ilk defa simli yapıştırıcı denedik)
  • Plastik tabak

Biz genelde yapıştırıcı olarak beyaz tutkal kullanıyoruz; ama beyaz olduğundan sürdükten sonra nereye sürdüğünü pek fark edemiyor Deniz ya da işine gelmiyor; rast gele oynamak istiyor. Ben de simli yapıştırıcı aldım. Hem parmaklarını kullanıp sıkması gerektiğinden faydalı olacağını düşündüm hem de simli olduğundan sürdüğü yeri kolaylıkla fark edebilir. Daha rahat sıkabilmesi için ucunu makasla biraz da kestim. Simli yapıştırıcıyı Deniz ilk defa gördüğü için heyecanlandı, hemen başlamak istedi.  


Kendi kendine sürekli yapıştırıcı sıkmak istese de "şimdi buraya bir kek yapıştıralım mı" gibi cümlelerle bir yapıştırıcı sürme - bir resim yapıştırma sırasını hatırlatmaya çalıştım. 



Elimizdeki tüm resimler bittiğinde tabağımızdaki lezzetli yiyecekleri çatalla yedik:))


  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS

Araba Garajı

Pinterest'te gördüğüm, aşağıdaki fotoğraftaki araba garajını yapmaya karar verdim. Sadece fotoğrafı hatırlıyordum; nasıl yapıldığına bakmamıştım (Yapmadan önce bakacak fırsatım da olmadı, garajı yapıp bu yazıyı da bitirdikten sonra aradım ve buldum bu fotoğrafı). Kendimce malzemeleri ayarladım. 


Malzemeler:
  • Ayakkabı kutusu gibi karton bir kutu (bizde bilgisayar kutusu vardı, ben onu kullandım). Bağlantı kolonları için streç film ya da alüminyum folyo rulosu (havlu kağıt ya da tuvalet kağıdı rulosu çok yumuşak, garaj sağlam olmaz diye düşündüm).
  • Maket bıçağı
  • Renkli kalemler
  • Parmak boyası ya da guaj boya
  • Yapıştırıcı (ben sağlam olsun diye Japon yapıştırıcısı kullandım)
  • Tabi ki bıdık arabaları  
Önce, karton kutunun kapak bölümünün kenarlarını maket bıçağıyla keserek büyük ve düz parçayı ayırdım, burası garajın zemini olacak. Sonra, sert olan ruloları 11 cm uzunluğunda maket bıçağıyla kestim. Kalemle keseceğim yeri işaretleyerek önce maket bıçağıyla çizginin üzerinden geçip sonra bıçağın ucunu bir yerden batırıp yavaş yavaş düzgünce ve dikkatlice kestim. 


Bu noktadan sonra ruloları Deniz'e verdim o da elleriyle bir güzel boyadı. Aslında bu çalışmada Deniz'in yaptığı tek şey, bu boya işi oldu. 4 ruloyu boyadıktan sonra hızını alamayınca 3 tane de tuvalet kağıdı rulosunu boyadı (dursun bir köşede, elbet bir oyun buluruz onlar için de).
Boyanan ruloları kuruması için pencere kenarına bıraktıktan sonra hem zemin olacak kartonun hem de ikinci katın kartonuna çizgileri çekip numaralandırdım. İkinci katın kartonunda bir delik açarak arabaların yukarı çıkmaları için kalan karton kenarlarından bir parça keserek yapıştırdım. 


Kuruyan ruloların bir tarafına dikkatlice Japon yapıştırıcısı sürüp zemine bastırdım. 4 rulo için de aynı işlemi yaptıktan sonra biraz üzerilerinden bastırarak bir dakika kadar bekledim. Sonra hepsinin üst yüzeylerine de hızlıca yapıştırıcı sürüp ikinci katı yapıştırdım.  Yapıştırıcı tercihim doğruymuş, çok sağlam yapıştılar. 


Artık -lenovo reklamlı- garajımızı araba girişine açabiliriz. 


Bu yazıyı yazdıktan sonra Pinterest'te aradım ve ilham aldığım bu etkinlikle ilgili web sayfasını da buldum. Buradan bakabilirsiniz. 
Biz ortaya kolon koymadık; umarım ufak bir sarsıntıda yıkılmaz.





  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS

Arpa Şehriyeli Kazak

Bugünkü oyunumuz hem tutkalla yapıştırma hem de boyama içeriyor. Önce resimdeki kazağın üzerini kulak pamuğu yardımıyla tutkallıyoruz ve tutkal sürdüğümüz yerlere arpa şehriye serperek yapıştırıyoruz. Tutkal çabuk kuruduğundan biraz tutkal, biraz şehriye yöntemiyle çalışıyoruz. 



Kazağın tümünü arpa şehriye ile kapladıktan sonra biraz kurumaya bırakıyoruz. Kazağın boyun ve kol-etek uçlarını çubuk makarnasıyla yapalım diye düşündüm; ama evde yoktu, ben de farklı olsun diye tel şehriye çıkardım. İstediğim dokuyu tam veremedi; ama fena olmadı.



Fırçayla boyama yaparken Deniz'in sert darbeleriyle şehriyeler yerinden çıkmasın diye ben biraz müdahale edip şehriyelerin daha iyi yapışmalarına yardım ettim. Sonra da verdim eline parmak boyasını, fırçayla-eliyle boyadı şehriyeleri...



Bitmiş halinin görüntüsü pek bir şeye benzemiyor, kolları farklı bir renk yapsaymış daha iyi olacakmış:)) Tutkal sürüp ilgili yere bir şey yapıştırma ve özgürce boyama etkinlikleri çocuklar için hem faydalı hem de eğlenceli oluyor. 

Not: Kazak resmi, YA-PA Yayınları 2-3 Yaş Oyun ve Etkinlikler kitabından.

  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS